AKUPUNKTUR

Akupunktur, ana vatanı Çin’de bazı hastalıkların tedavisinde kullanıldıktan sonra tüm dünyaya yayılmış 5000 yıllık bir uygulamadır. Akupunktur, hiçbir yan etkisi olmayan etkili bir tedavi şeklidir. Akupunktur tedavisi için başvuran hasta önce doktoruyla ayrıntılı bir görüşme yapar. Tüm vücudu ele alan doktor, hastası için en uygun tedaviyi belirler. Her tedavi protokolü özgündür ve o kişiye yöneliktir; kişinin medikal tedavisini destekler. Her ne kadar günümüzde iğne ile uygulanan akupunktur halen en etkili yöntem çeşidi olsa da, iğne korkusu olanlar için iğnesiz akupunktur ve lazer akupunktur da uygulanmaktadır. Hangi yöntem olursa olsun temelde uygulama mantığı aynı olup sadece uygulama şekli farklıdır.

Her akupunktur noktasının belli bir organla bağlantısı bulunur. Vücudumuzdaki bu noktalar, akupunktur iğneleri yardımıyla uyarıldığında hücresel bazda bir uyarı meydana gelir. Akupunktur iğnelerinin sağladığı uyarılar sinir sistemimiz yardımıyla önce beyine iletilir, ardından beyin tarafından ilgili organa yönlendirilir. Hastalık yapıcı bazı faktörler tarafından bloke edilmiş, işleyişi bozulmuş hedef organ; akupunktur iğnelerinin sağladığı  uyarıları alır ve gerekli kimyasalları, hormon veya enzimleri tekrar salgılamaya başlar. Bu da bedenimize kendini yeniden onarabilmesi ve normal işleyişine yeniden dönebilmesi için fırsat verir.

Akupunktur uygulanma nedenine göre; vücut akupunkturu, kulak akupunkturu ve kafa derisi akupunkturu, su-jok olmak üzere çeşitlere ayrılır. Hastalığın çeşidine göre bazı durumlarda tek bölgeye bazı durumlarda kombine olarak birden çok bölgeye uygulanabilmektedir.

Akupunktur ile tedavi edilebilen hastalıklar:

1. İskelet – kas sistemi, romatizmal hastalıklar

  • Boyun  – bel fıtığı
  • Fibromiyalji
  • Sırt ağrısı
  • Boyun kireçlemesi
  • Diz ağrısı (Gonartroz)
  • Ayak bileği ağrıları ve kireçlemeleri
  • Siyatalji (siyatik)
  • Torti kollis (Boyun kas spazmı)
  • Tenisçi dirseği
  • Karpal tünel sendromu
  • Omuz el bileği ağrıları, kireçlemeleri
  • Romatoid artrit (yardımcı ve idame tedavisi)
  • Kuyruk sokumu ağrısı
  • Psikojen ağrılar
  • Çene eklemi ağrıları
  • Topuk dikeni
  • Tendonitis – bursitis

2. Nörolojik hastalıklar

  • Baş ağrısı
  • Migren
  • Yüz felci
  • Periferik nöropati
  • İnterkostal sinir ağırısı
  • Trigeminal nevralji
  • Vertigo (baş dönmesi)

3. Kulak – burun boğaz hastalıkları

  • Meniere sendromu
  • Kulak çınlaması (tinnitus)
  • Sinüzit

4. Solunum sistemi hastalıkları

  • Astım
  • Akut ve kronik bronşit
  • Alerjik rinit
  • Akut ve kronik sinüzit
  • Kronik öksürük
  • Ses kısıklığı

5. Gastro-intestinal hastalıklar

  • Akut, kronik gastrit ve reflü
  • Kabızlık – ishal
  • Akut ve kronik ülser
  • Bulantı – kusma
  • Safra akımı bozuklukları
  • Ülseratif kolit

6. Kalp ve dolaşım sistemi hastalıkları

  • Hipertansiyon – hipotansiyon (esansiyel)
  • Raynaud sendromu

7. Ürogenital hastalıklar

  • Enürezis nocturna (gece altına ıslatmak)
  • Ürüner incontinanans (idrar kaçırma)
  • Prostat sendromları
  • Nörojenik mesane (idrar kesesi hastalığı)
  • Dismenore (ağrılı adet görme)
  • Frijidite (cinsel soğukluk)
  • Renalkolik (böbrek taşı ağrısı)
  • Empotans (cinsel yetersizlik)

8. Endokrinolojik hastalıklar

  • Adet düzensizliği – ağrılı adet sancısı – adet öncesi sendrom (premenstrüel sendrom)
  • Tiroid hormon düzensizliği
  • Diabet (insüline bağımsız TİP 2)
  • Aşırı terleme
  • İştahsızlık – iştahlılık
  • Menapoz şikayetleri

9. Cilt hastalıkları

  • Akne
  • Ürtiker ve alerjik dermatit
  • Egzema
  • Zona ağrısı, sekeli

10. Psikiyatrik hastalıklar

  • Sigara bağımlılığı
  • Hafif – orta depresyon
  • Psikojen obezite – kilo kontrolü
  • Histeri
  • Uykusuzluk
  • Kronik yorgunluk sendromu
  • Gece krampları, bacak ağrıları, kasılmaları (huzursuz bacak sendromu)
  • İştahsızlık – iştahlılık
  • Konsantrasyon bozukluğu
  • Sınav öncesi stres
  • Endişe – korku – heyecan
  • Duygu durumu bozukluğu

11. Bağışıklık sisteminin kuvvetlendirilmesi

12. Anti-aging

13. Strese bağlı fiziksel, zihinsel yorgunluk

14. Göz hastalıkları

  • Retinitis pigmentosa (tavuk karası)
  • Kırma kusurları (miyopi, hipermetropi)
  • Üveit
  • Alerjik göz hastalıkları vb.

15. Kozmetik akupunktur

AKUPUNKTUR VE ZAYIFLAMA

Diğer zayıflama yöntemlerinde olduğu gibi hedeflenen kilolar verildikten sonra tekrar eski beslenme alışkanlıklarınıza dönmemeli, akupunktur seanslarını giderek azaltarak belli dönemlerde tekrar ettirmelisiniz. Ancak bu şekilde kilo verme durumu kalıcılığını korur. Akupunktur ile zayıflamada kişi vücut ağırlığının %7’sini bir ayda verebilmektedir. Buna göre kişi her ay vermek istediği kiloya göre akupunktur seanslarına devam edebilir. Daha sonrasında ise kişi kilo koruma programına alınır.

Akupunkturun Zayıflama Etkisi

1. İştah ve acıkma hissini en aza indirir. Akupunktur beyindeki hipotalamus bölgesinde noradrenalin seviyesini düşürüp, seratonin (çikolata yedikten sonra ortaya çıkan mutluluk hormonu) ve endorfin seviyesini artırır. Bu da diyet yapan kişiye huzur verir, sedasyon sağlar. Böylece kişide istediği her şeyi yiyememekten dolayı oluşan stres ve gerginlik yaşanmaz. Sonuçta; kişi sakin ve huzurlu bir şekilde diyetine devam eder.

2. Midede kazınma, yanma ve ekşimeyi önler. Kontrol altına alınan mide asiditesi sayesinde, diyete bağlı olarak boşalan midede herhangi bir rahatsızlık olmaz.

3. Düşük kalorili beslenmeye bağlı olarak oluşan halsizlik ve bitkinliği önler. Tam tersi zinde olmamızı ve daha çok enerji vererek kolay kilo vermemizi sağlar.

4. Metabolizma hızını düzenleyici rolü vardır. Akupunkturla tedavi gören kişinin metabolizma hızı arttığı için diğer kişilere göre, zorlanmadan daha kolay kilo verir.

Whatsapp'tan Ulaşın
Merhaba 👋
Size nasıl yardımcı olabiliriz?