PROLOTERAPİ

Vücudumuzun hareketlerinden sorumlu olan kas ve iskelet sistemimiz kemik, eklem, kıkırdak, bağ, ligament tendon gibi yapılardan oluşur.

Genç yaşlarımızda sorunsuz bir şekilde yıllarca bize hizmet eden kas ve iskelet sistemimizin bütün parçaları yaşlanmamızla birlikte bir makinenin parçalarının zamanla eskimesi gibi artık iyice bozulur ve bu nedenle boynumuzda, belimizde, eklemlerimizde her biri inatçı ağrılarla seyreden kronik hastalıklar gelişir. Bu hastalıklar nedeniyle en basit günlük hareketlerimizi yapmak bile giderek zorlaşır. Sonuçta da yaşam kalitemizde giderek artan ciddi bozukluklar ortaya çıkar.

Vücudumuzda varolan ve vücudumuzun unutmuş olduğu tedavi mekanizması vücuda hatırlatılarak, vücudun yenilenme süreci başlatılmadığı sürece yapılan tüm tedaviler, doğal tedavi yöntemleri bile olsa sadece lokal etki gösterecek ve faydası da belli bir süre sonra sona erecektir. Zira vücudun kendi kendini tamiri ile yapılan tedavi diğer tedavi yöntemlerinden daha kalıcı ve sağlıklı olacaktır.

Vücudun yenilenme süreci başlatılarak, yaşam kalitemizde giderek artan ciddi bozuklukların giderilmesini sağlayan tedavi yöntemi olan Proloterapi, vücudun tamir sistemini uyararak ağrılı, zayıf ve işlevini kaybetmiş bölgenin tekrar eski haline dönmesini sağlayan basit ve doğal bir tekniktir.

Proloterapi, yumuşak doku hasarlarının enjeksiyon kullanılarak tedavi edilmesidir. Zayıflamış eski işlevliğini kaybetmiş eklemleri, kıkırdakları, ligamentleri ve tendonları güçlendirmek, tekrar eski hale getirmek için kullanılan ve iyileşmeyi uyarmak için yapılan enjeksiyonlar bölgede iltihaba yol açar, vücut bölgeye kan ve besin desteğini artırır, bunun sonucunda da doku onarımı gerçekleşir. Terapi hasarlı alandaki doku büyümesini artırmayı amaçladığı için, proloterapi terimi proliferasyonun (çoğalma, artış) kısaltılmışı olan “prolo” sözcüğünden türetilmiştir.

Enjekte edilen dokunun proliferan ilaçlarla isteyerek ve bilerek irrite edilmesi ve bu yolla hücrelerin ve dokuların proliferasyonunu (çoğalma, artış) sağlamak tedavinin esasını oluşturmaktadır. Bu irritasyonla oluşan inflamatuar yanıt sonucunda zayıf ya da işlevliğini yitirmiş bölgede kan akımı artar, bu bölgeye (kıkırdak, ligament, tendon gibi yapıları) tamir eden hücreler gelerek yeni doku iyileşmesi başlatılır.

PROLOTERAPİ TEDAVİSİ NASIL VE KİM TARAFINDAN YAPILIR?

Eklemlerin veya omurgaların etrafını dıştan saran gevşemiş ve ağrılı bağ dokuları içine proloterapi konusunda eğitimli ve deneyimli uzman hekim tarafından steril koşullarda “Dextroz” (şekerli serum) solüsyonu enjekte edilir. Karışımın içinde kortizon vb gibi herhangi bir ilaç asla bulunmamaktadır.

Enjeksiyon sonrası o bölgede ortaya çıkan, birkaç gün süren ve genellikle iyi tolore edilebilen ağrı artışı, enjeksiyon alanında “Bizim kontrolümüzde doku tamiri yapıldığını” gösteren olumlu bir işarettir. Ağrı daha sonra azalır.

Proloterapi ile yapılan enjeksiyonun başarısının sırrı, tedaviyi uygulayan hekimin eğitimi, tecrübesi ve sıkı hasta takibinde yatmaktadır.

Proloterapinin yan etkileri diğer enjeksiyon yöntemlerinden farklı değildir. Oldukça basit ve güvenilir bir tedavi yöntemidir. En yaygın yan etkiler arasında enjeksiyon sırasında ağrı, sonrasında ise hassasiyet ve sertlik yer alır. Hastalara antiinflamatuar analjezik ilaçlar almamaları önerilir, çünkü bu ilaçlar proloterapinin gerçekleştirmeyi amaçladığı iyileşme sürecini engeller.

Proloterapide kas-iskelet sistemi ağrılarında başarı oranı %80 hatta %90’a ulaşmaktadır. Ameliyat gibi büyük bir cerrahi girişimden önce bu tedavi yöntemini kullanmak akılcı olacaktır. Zira böylesi bir uygulama ameliyat olma durumunu ortadan kaldırabilir.

Tedavi 3-4 hafta ara ile ortalama 4-6 seans şeklinde yapılır.

PROLOTERAPİ HANGİ HASTALIKLARDA KULLANILIR?

  • Kalça ağrıları, kireçlenmeler,
  • Omuz ağrıları (donuk omuz, omuz çıkığı, kas ve tendon hasarları)
  • Bel ve boyun fıtıkları
  • Tendon ve bağlardaki kronik rah
  • atsızlıklar (tendinitler)
  • Eklem gevşeklikleri ve güç kaybı (laksite)
  • Dizde menisküs yırtıkları, ön ve arka çapraz bağ yırtıkları, kireçlenmeler (artrozlar)
  • Yumuşak doku romatizmaları (fibromyalji, myofasial ağrı sendromu)
  • Tekrarlayan boyun ağrıları
  • Tekrarlayan sırt ağrıları
  • Tekrarlayan bel ağrıları
  • Tenisçi ve golfçü dirseği (epikondilit)
  • Topuk dikeni
  • Dizde kondromalazi
  • İnatçı kuyruk sokumu ağrısı (koksigodini)
  • Tetik noktalar
  • Karpal Tunel Sendromu
  • Sporcularda kasık çekmesi (osteitis pubis), Addüktör tendinit,
  • Sporcularda ayak bileği, el bileği burkulmaları sonrası geçmeyen ağrılar
  • Kalçada perthes hastalığı
  • Avaskuler nekrozlar (kemik dokunun yetersiz kan akımı nedeniyle nekroze olması)
  • Siyatik ağrıları
  • Çene ekleminde gevşeklikler
  • Metatarsalji
  • Morton nörinoması
Whatsapp'tan Ulaşın
Merhaba 👋
Size nasıl yardımcı olabiliriz?