HİPNOZ

Hipnoz, Yunanca uyumak anlamına gelmektedir. Fakat hipnoz tam anlamı ile uyku hali değil, uyku ile uyanıklık arasında olup, telkin almayı kolaylaştıran bir ruh halidir. Dışarıdan bakıldığında, hipnozdaki kişi sanki derin ve huzurlu bir uykudaymış gibi görünür. Bu nedenle Eski Yunan’daki uyku tanrısı Hypnosis’ten esinlenerek hipnoz adını verilmiştir Bilinçli olarak yapılan bir hipnoz sırasında, birey terapistin söylediği her şeyi duyar ve kendi düşüncelerinin de farkındadır. Hipnoz halinden çıktıktan sonrada her şeyi hatırlar.

Kişi hipnoz esnasında gerçeklerin farkında olmasına rağmen zihinsel ve fiziksel olarak rahatlar. Adeta rüya görüyormuş gibi hisseder. Bir yandan gerçeğin içinde diğer yandan gerçeklerin dışında gibidir.

Geçmişte yaşanan olaylar ya da deneyimler yani tüm anılar bilinçaltında gizlidir. Bilinçaltı aslında gerçeğin farkındadır. Fakat mantık yürütememesi nedeni ile gerçek ile gerçek olmayanı ayırt edemez. İçgüdüsel olarak gerçeğe doğru yönelir.

Örneğin bir trafik kazası yaşadınız. Bu olay esnasında korku, heyecan ve duygular çok yoğundur. Tekrar aynı felaketi yaşayacakmışsınız gibi aynı korku ve heyecan bilinçaltına yerleşir. Bu durum uykusuzluk ve korku durumlarını ortaya çıkarır. Kalp hızında artışa ve tansiyon yüksekliğine neden olabilir. Bu örnekten de anlaşıldığı gibi sadece zihinsel olarak duygularınız değil fiziksel olarak bedeniniz de etkilenir. Bu değişimler bilinçli olarak ortaya çıkmaz. Genellikle beklenmedik bir zamanda ve bir anda belirir. İşte bu durumda yapılan hipnoz ile telkin yoluna gidilir ve kişinin rahatlaması sağlanır
Hipnoz sırasında kişinin bilinçli kontrolü ortadan kalkmaz. Hipnoz yapan kişinin söylediği her şeyi duyar, anlar, hatta yargılar. Yapması istenilen şey kişinin sosyal ve ahlâki değerlerine uygun değil ise kabul etmez, uygulamaz. Israr edilirse kişi hipnozdan çıkar.

Hipnoz bir uyku olmadığı için, uyanamamak diye bir şey olamaz. Hipnoz yapan hekim, terapi sonunda kişiye hipnozdan çıkacağı telkinini verdiği zaman kişi hipnozdan çıkarak gözlerini açar.

KİMLER HİPNOZA YATKINDIR?

Zihinsel rahatsızlığı olan, zekâ seviyesi düşük olan kişiler, bunamış olanlar, hipnotize olmak istemeyenler, korkan ve oto kontrolü bırakmak istemeyen kişiler hipnoz olamazlar.

Zeki ve hayal gücü geniş olan kişiler kolaylıkla hipnoz olabilirler. Özellikle askerler, aydınlar, disipline alışkın kişiler, sporcular kolaylıkla hipnoz edilebilirler.

Hipnoz nerelerde / hangi hastalıklarda kullanılabilir?

  • Ağrıyı ortadan kaldırmak için (migren ve gerilim tipi baş ağrıları, kronik fiziksel ağrılı hastalıklar, trigeminal nevralji, ağrısız doğum, kanser ağrılarında),
  • Hipnoanestezi ile cerrahi girişimlerde (ameliyatlar, diş çekimi ve diş eti rezeksiyonlarında),
  • Psikosomatik hastalıklarda (astım, esansiyel hipertansiyon, psöriazis, ülser, ülseratif kolit, irritabl kolon, siğil tedavisinde),
  • Tik, kekemelik, enüresis noktürna (gece işemeleri), trikotilomani, yeme bozuklukları, obezite, psikojenik ağrı bozukluğu, konversiyon bozukluğu, cinsel işlev bozuklukları, sigara bağımlılığı, dissosiyatif bozukluklar, fobiler, panik bozukluğu, agorafobi, sosyal fobi, sınav kaygısı, travma sonrası stres bozukluğu…

 

 

Whatsapp'tan Ulaşın
Merhaba 👋
Size nasıl yardımcı olabiliriz?